05438984868
Beştepe Mah. 31. Sk. No: 2A Çakıroğlu Beştepe Daire No:83 Yenimahalle/ ANKARA
Üzüntülü ve çökkün duygudurumu hemen hemen her gün hissetmesi ve bu durumu kişinin kendisi veya çevresindekilerin bildirmesi beklenir.
Yapılacak olan bütün etkinliklere ilgi kaybı ve bu durumu kişinin kendisi veya bir başkasının gözlemlemesi
Kilo vermek istemediği halde kilo verme, yeme isteğinde azalma veya artma
Uyku sorunları yaşama
Hemen hemen her gün kişinin psikomotor bir yavaşlama veya huzursuzluk yaşaması
Hemen hemen her gün günün çoğunda enerji düşüklüğünün varlığı
Neredeyse her gün değersizlik duygusunun ve suçluluk duygusunun varlığı
Odaklanmada ve düşünmede zorluk çekme
Sürekli olarak ölüm düşüncelerinin varlığı
En az iki haftalık dönem içerisinde yukarıda belirtilen belirtilerin en az beşinin bulunması ve bu belirtilerden birinin 1-çökkün duygudurum ve 2-ilgisini yitirme veya zevk almama hallerinin olması gerekmektedir.
Yapılan çalışmalarda depresyonun yüksek gelire sahip ülkelerde yaşam boyu ortalaması %14,6 dır. Düşük ve orta gelirli olan ülkelerde ise %11,1 - %5,9 olarak bulunmuştur. Sosyoekonomik düzeyi düşük kişilerin depresyona yakalanma sıklığı daha yüksek olabilmektedir. Sıklığının tespit edilmesi zor olmakla birlikte kadınlarda yıllık depresyon sıklığı %0,76, erkeklerde ise %0,43’tür.70 yaşına kadar depresyona yakalanma ihtimali kadınlarda %45 erkeklerde ise %27’dir. Kadınların yaşam boyu depresyona yakalanma ihtimalinin daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Erkeklerde 18-24 yaş arası kadınlarda ise 55-65 yaş aralığında depresyon görülme sıklığı daha fazladır. Şehir merkezlerinde depresyon görülme sıklığı kırsal kesimlerde yaşayanlara göre daha fazladır.
Depresyona neden olabilecek pek çok faktör olmakla birlikte en çok bilinen nedenler; yaşanan stresli olaylar, kişilerin medeni durumları, eğitim düzeyleri, sosyoekonomik durumları, genetik faktörler ve yaş olarak bilinmektedir.
Bilişsel Davranışçı Terapi: Maughan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada depresyon için farklı tedavi yöntemleri kullanılmıştır. Bilişsel Davranışçı Terapi ‘de kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Bu araştırma sonucunda Bilişsel Davranışçı Terapinin tedavide kısa süreli olarak etkisini incelenmiştir. Bilişsel Davranışçı Terapi aynı zamanda çocuk ve ergenlerde tedavi yöntemi olarak en çok tercih edilen tedavi yöntemi arasındadır. Uygulanan yöntemde BDT’nin depresyon şiddetini hafiflettiği gözlemlenmiştir. Bilişsel Davranışçı Terapisinin (BDT) majör depresyon tanısı almış kişiler üzerinde etkili olduğu ve terapi süreci bittikten sonra kişilerin kazanımlarının etkisinin uzun süre devam ettiği kanıtlanmış bir terapi yöntemidir.